21 Temmuz 2011 Perşembe

Hülagü ile Kehribar...Kırık bir aşk hikayesi!...


_Şekip  enişte, bir maruzatım vardı....
_Hayırdır, Hülagü yeğenim?
_Enişte bana biraz koltuk çıksan diyorum, bu ay benim işler kesat gibi de..
_Anlaşıldı yeğenim! Bu sefer ne kadar lazım ?
_Eniştem ,ayı geçirelim işte çoluk çocuk...
_Bak Hülagü bu son yalnız, daha geçen seferki borcun duruyor!
:.........
_ Anneeeee, koş kooş ,babam eve plazma televizyon, bana da  bilgisayar  almışşşş!
_Tövbee! Tü tü tü nazarlar değmesin, senin işler bir açıldı , pir açıldı galiba kocacığım!
_ Karıştırma o kadarını  Kehribar, demle bir çay da  şöyle keyifli keyifli dizi izleyelim!
_ E oldu olacak, evlilik yıldönümünde aldığın kristal çay bardaklarını çıkarayım da keyfimiz tam olsun!
_Aslan babam! Bilgisayarım yok diye dalga geçiyorlardı benimle ,şimdi de geçsinler de göreyim! Muucccckkkkss!
--------
_Neşet ağbi, çok sıkıntım var abi..Acil borç para bulmam lazım!
_Tamam da, yalnız bak Hülagü kardeş,ödemeyezsen külahları değişiriz , ona göre!
 _ Ağbi söz ağbi! Önümüzdeki ay tıraka geri ödiycem!
_Valla ben orasını bilmem, ben parayı verir, faiziyle geri alırım,  benim işim bu! Gerisi sana kalmış!..
_Allah razı olsun ağbi, hürmetler ağbi...
...............
_Kapıya çektiğin  arabayı kimden  ödünç aldın sen, Hülagü?
_ Ne ödüncü Kehribar? Bizim arabamız o!
_ Demee! Tövbeler olsun, nazarlar değmesin inşallah, pek iyi gidiyor senin işler ha bey?
_ Karıştırma orasını! Giyin hadi , bir tur attırayım sana boğazda!
_ Ayy dur o vakit, geçen gün aldığın elmas gerdanlığı da takayım boynuma, çatlasın el gün!
...............
_Sefer dayı, kurbanın olayım, çok  kelepir bir ev düşürdüm, para bulamıyorum!
_ Hülagü evladım, simit parası ister gibi ev parası istenir mi?
_Dayımsın, ocağına düştüm! Kira ellerinden kurtulucam sayende!
_Peki peki. Ne kadar lazımdı?
_Dayıların dayısı, bende kuruş yok, hepsini sen vericen..
_ Tamam ama  vadesinde geri isterim, sonra ağlama zırlama olmasın!
_Ayıpsın dayım, borç namustur bizde!
:..............
_ Ayol komşum, şu bizim Kehribar' ı görüyor musun? Son günlerde  evler, arabalar, yeni eşyalar, mücevherler gırla gidiyor bunlarda!
_Görmem mi komşum? Nereden gelir bu değirmenin suyu bilmem!
_ Nerede, ne iş yaptığını bilen eden  yok ya, güya ustalığa terfi etmiş diyorlar Hülagü bey için!
_Valla Kehribar' ın havasına bakılırsa,  ustabaşı  olmuş adam!  Kocasını yerlere göklere sığdıramıyor hatun, "Çağ atlattı kocam bize, bir daha dünyaya gelsem gene ona varırım!" diyormuş!
_E tabii der! Hatunun façası düzeldi, boynunda elmas kolyeler. Haftada iki defa,  kuaförler! Spor salonuna da gidiyor, incecik oldu..Ayakkabılar, giysiler ohooo...Dişleri de yaptırdı en son. Afet oldu vallahi...
_ Hayırlı yemeler nasip olsun ustalık nimetlerini, ne diyelim bacım,  Demek ki; Hülagü bey pek civanmert , pek becerikli adammış,  tez vakitte doğrulttu evin ekonomisini...
.............
_Babaaaa, yetiiişşşş!  Şekip enişte geldi. Yanında birileri var, eşyaları kamyona yüklüyorlar!
_Ne yüklemesi, ne kamyonu, ver bakayım enişteyi telefona?
_Bilmiyorum baba, benim yeni bilgisayarı da alıyorlar. Eee şey Şekip enişte ayıp bi işaret yaptı baba, gelmiyo telefona!
_Tamam kızım anladım ben, kapat telefonu!...
_ Ama baba, bilgisayarım olmadan ödevlerimi nasıl yapıcaaam?  Ühüüüüü....
..........
_Ahır mı beyefendi burası? Kapıyı çalsanıza odaya girerken!
_Burası ahır değil ama senin  artık bir ahırda oturacağın kesin koçum!
_Sen ne diyorsun be? Kimsiniz siz, şehir eşkıyası mı?
_Bizi Sefer dayın gönderdi , aslan parçası! Gidin dedi, o Hülagü hergelesinden nüfus cüzdanını, evin tapusunu ve anahtarlarını alın  gelin dedi. Borcunu  ödememişsin ...Hadi Hülagüüüü, yorma bizi, anahtarlar, kimlik ve de tapuyu rica edelim,  hadi bakayım...
..........
_Alooo, Hülagü denen fırıldak sen misin len hırbo?
_Evet benim!  Yani Hülagü benim! Ne vardı?
_ Ne yoktu diyeceksin? Bak kimi vericem sana, al konuş!
_ Ühüüü, Hülagüü, ben Kehribar! Bu adamlar beni kaçırdı!
_Ne diyosun sen Kehribar? Kaç kişiler, orası neresi? Polisssss diye bağır!
_Alooo Hülagü hırbosu, burada polis yok, jandarma yok, asker yok, avukat  yok,savcı yok, hakim yok, basın yok! Burada sadece biz ve Keriman varız! Dur bak, şimdi  kim istiyo telefonu ?
_Hülagüü, ben Neşet ağbin!  Aşkolsun koçum yaa, vallahi kırıldım  sana , böyle güzel yengemiz varmış madem, insan daha önce tanıştırmaz mı? Kapının önünden yeni arabanı çekmeye gitmesek  yengeyle tanışacağımız yoktu! Cık cık cık...
_Telefonu kapatıp, bıyıkları burmaya başladığına  göre, şimdi naapıyoruz  patron?
_İmdaaattttttt! Bırakın beniiiiii, Hülagüüüüüü  yetiiiişşşşş.......

6 yorum:

  1. Hoşgeldiniz sevgili Ümit,
    Ben de daha önce buradan almıştım. Bana da beklerim. Hayırlı olsun yeni sayfanız.

    http://cafezey.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  2. çok sevindim cafezey. hemen ekleyeceğim...değişik mekanda ferahlık vardır :)

    YanıtlaSil
  3. Bu yazıyı yeni okumanın utancı içindeyim:)) Harika bir yazı. Toplumda hergün tanık olduğumuz olaylara bir kara mizah bakışı..eline sağlık..

    YanıtlaSil
  4. Erkan , çok teşekkürler arkadaşım...:)

    YanıtlaSil
  5. Yüzümde hem bir gülümseme hem de biraz üzüntüyle okudum. Ne yazık ki böyle insanlar var gerçekten. Ama daha kötüleri de bu hiç olmazsa aldıklarını evine çocuklarına harcamış. Gidip kumara, aleme harcayanlara ne diyeceğiz :) Yeniden hoşgeldiniz. Klavyenize, gönlünüze kuvvet.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  6. sevgili tutsak, çok teşekkürler:) ayrıca bu blogda beni karşılayan ilk yabancı olduğun için bir teşekkür daha borçluyum sana, sağol varol. Selam ve sevgiler benden:)

    YanıtlaSil