2009 yılında bir asansör kabininde, boş su damacanasına tecavüz ederken apartmanın güvenlik kameralarına iki kez yakalanan ve apartman yönetisince mahkemeye verilen su dağıtıcısı N.K ile ilgili dava sonuçlandı. Hakim, eylemin aleni ortamda olmaması ve mağdurenin şikayette bulunmaması gibi sebeplerle "suç" teşkil etmediği hükmüne vardı ve N.K' yı serbest bıraktı. Mahkeme salonundan çıkışta, gazetecilerin yoğun ilgisi ile karşılaşan sucu gencin, kendinden emin tavrı dikkat çekti.
_Efendim, serbest kaldınız, ne diyeceksiniz?
_Serbest kaldım!_Onu ben dedim zaten.
_Ben de dedim fena mı? Ey özgürlük!
_Efendim, damacana ile evlenmeniz gerektiğini söyleyen çevreler var, kamuoyu tepkisini azaltmak için kirlettiğiniz damacana ile evlenmeyi düşünüyor musunuz?
_Kim onlar yaa, kafayı mı yemiş onlar, damacana ile evlenilir mi?
_Efendim, tecavüz ediliyor da neden evlenilmesin?
_Mesele çarpıtılıyor! Ben toplumsal bir yaraya parmak basmak istemiştim!
_Nasıl yani?
_Biliyorsunuz, geçenlerde su dağıtım şirketleri ile ilgili bir skandal patlak verdi. Oysa ben, su şirketlerinin damacanalara mikroplu kuyu sularını doldurup sattığını taa o günlerden beri biliyordum. Eylemi yapmaktaki amacım; hem kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmek hem de insan sağlığıyla oynamaktan çekinmeyen bu vicdansızlara bir ders vermekti!
N.K' nın, faili olduğu bu menfur olayı; toplum yararına ve haklı bir amaç için yapılmış bir protesto haline sokarak, tansiyonu düşürmeye çalıştığı düşünülüyor. Oysa dava sırasında, bunun N.K' nın ilk olayı olmadığı, şirketteki başka damacanalara da mobbing uyguladığı, hatta damacanalardan biriyle uzun süren bir duygusal ilişkisi olduğu ve zanlının Munis Gül adını verdiği damacana ile her yerde beraber görünmekten çekinmediği , çaresiz kalan şirketin ayyuka çıkan çirkin dedikodulara son vermek için Munis Gül' ü hurdaya ayırdığı, bunu kabullenemeyen N.K' nın depresyona girdiği ve bir buhran anında böyle bir tecavüzün yaşanmış olabileceği ileri sürülmüştü.
N.K' nın Mahkeme çıkışındaki sürpriz beyanatı ile kafası iyice karışan halk, linç girişiminden son anda vazgeçti. Ancak kadın örgütleri tepkisiz kalmama yönünde tavır aldılar. Mahkeme çıkışında alkışlı protesto eylemi yapan Kadın Örgütleri Konfederasyonu başkanı kısa bir basın bildirisi okudu. Bildiride; tecavüze uğrayanın kadın, erkek , ağaç kovuğu ya da damacana olmasının önemli olmadığı, tecavüzün bir insanlık suçu olduğu vurgulandı. Bildiri sonunda " Damacanalar sizin tarlanız değildir!" diye slogan atan bir gurup ile " Damacanalar örtülsün, sorun çözülsün!" diye slogan atan bir başka gurup arasında kısa süreli bir arbede yaşandı. Polisin kalabalığı basınçlı su sıkarak dağıtması ise manidar bulundu.
Tecavüze uğrayan damacanın ilk muayenesinden sonra, müşahede altında tutulmak üzere ardiyeye kaldırıldığı ve yanına kimsenin sokulmadığı öğrenildi. Diğer taraftan, kamera görüntüleri içinde aynı tecavüz olayına iki kez tanık olan yöneticinin, olaydan sonra psikolojik dengesinin bozulduğu, göz seğirmesi ve omuz kaldırma gibi tikler edindiği öğrenildi! Dram içinde dramın yaşandığı olayda, yöneticinin artık şişe suyu içemediği için, bahçedeki ağaçların yaprakları üzerinden biriktirdiği suları içme suyu olarak kullandığı ortaya çıktı.
_Efendim, siz olayı ilk gören kişisiniz! Bu size nasıl etki etti?
_Su görmeye tahammülüm yok!_Efendim, içmek için yağmur suyu damıttığınız söyleniyor! Bunun yerine şebeke suyu kullansanız?
_Kullanamam hanım kızım, takdir edersiniz ki; benim musluk görmeye de tahammülüm yok!
Apartman yöneticisinin yakınlarına, damacananın bile psikolojisini önemseyip onu korumaya alan devletin , kendisine herhangi bir destekte bulunmadığnı, devletten bir yardım görmek için muhakkak medyatik olmak gerektiği konusunda dert yandığı öğrenildi. Çalıştığı şirketten kovulan N.K' nın bundan sonra ne iş yapacağı belirsizliğini korurken, başta Andan Hoca' nın İnşallah-Maşallah adlı sevilen programı olmak üzere bir çok programdan konuk olma daveti aldığı bilgisi verildi...